Geleceğin iş hayatında teknoloji bazen her şeydir, ancak bazen de geleneksel yöntemler, modern hayatın karmaşasına meydan okur. Türkiye'de yaşayan 18 yaşındaki genç girişimci Eylül Aydın, henüz 10 yaşındayken başladığı meslek yolculuğunda teknolojiye rağmen geleneksel yöntemleri tercih ediyor. Eylül, sahip olduğu bilgi ve becerileri hem geleneksel tekniklerle harmanlayarak hem de alışılmışın dışında bir tarzla sunarak sektörde dikkat çekiyor.
Eylül, çocuk yaşta çevresindeki geleneksel el sanatlarına ilgi duymaya başladı. İlginin kaynağı ise ailesinin geçmişine dayanıyor. Ailesinin geleneksel zanaatlarla uğraşması, Eylülle birlikte bu mirası sürdürme arzusunu doğurdu. Eylül, 10 yaşında ağaç işleri ile tanıştı ve burada el becerilerini geliştirmeye başladı. O günden sonra, her fırsatta bu zanaatı daha da ileri götürebilmek için çaba sarf etti. Çocuk yaşına rağmen sergilediği azim ve yaratıcılık, çevresindekilerin dikkatini çekti.
İlk başlarda sadece hobi olarak gördüğü bu uğraşı, zamanla profesyonel bir işe dönüştü. Eylül, yerel pazarda yaptığı ürünlerle tanınmaya başladı ve alışveriş yapanların ilgisini çekmeye başladı. Bu süreçte sosyal medyanın gücünü kullanarak, geleneksel el sanatlarını modern bir bakış açısıyla sundu ve genç yaşına rağmen büyük bir müşteri portföyü elde etti.
Eylülle, geleneksel yöntemleri modern dünya ile entegre etme konusunda oldukça yaratıcı. Özellikle sosyal medya üzerinden yaptığı tanıtımlarla, pek çok gence ilham kaynağı oluyor. Kendi tasarladığı ürünlerle beraber, el işçiliğini bineceği bir platformda sergilemek istiyor. Eylül, “Geleneksel yöntemlerle yaptığımız işler her zaman daha kıymetli. Çünkü bu ürünler, zaman ve emek harcanarak ortaya çıkıyor. Modern teknolojinin sunduğu imkânları ise bunların tanıtımında kullanmalıyız” diyor.
Bunun yanı sıra, Eylül’ün en büyük hayali, kendi atölyesini kurarak gençleri bu sanata teşvik etmek. “Bu işin eğitimini almış olan birçok insan var ama bir şekilde bu gelenekleri yaşatmamız gerekiyor. Ben de bu yolda kendi adımı atıyorum,” şeklinde konuşarak, gelecek için umut dolu bir bakış açısı sergiliyor. Eğitimine devam eden Eylülü, üniversitede Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünde okumayı seçti. Amacı, öğrenim hayatında edindiği bilgileri geleneksel zanaatlarla harmanlayarak daha yenilikçi projeler üretmek.
Birçok genç gibi Eylülü de teknoloji ile büyüdü, fakat bu onun geleneksel yöntemlere olan ilgisini azaltmadı. Aksine, dijital dünyadan edindiği tecrübelerle, geleneksel el sanatlarını daha geniş kitlelere ulaştırmayı başardı. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla, sadece kendi ürünlerini değil, aynı zamanda bu el sanatlarını da ön plana çıkarmayı başardı.
Eylülle birlikte geleneksel yöntemlere olan ilginin, genç nesil arasında da nasıl bir popülerlik kazandığı gözlemleniyor. Günümüzde birçok genç, teknolojiye daha fazla odaklanırken, Eylülle gibi geleneksel el sanatlarına ilgi duyan gençler ise bu mirası devam ettirmek için çaba harcıyorlar.
Eylülle, bu anlamda ses getiren söylemleriyle; “Teknoloji her şeyi değiştirebilir, ancak insan emeğinin yerini tutamaz. Geleneksel yöntemler bizim kültürümüzün bir parçasıdır ve bunları yaşatmalıyız” diyor. Eylülle’nin bu tutumunu sergilemesi, gençler arasında geleneksel zanaatlara olan ilgiyi artırdı ve bu alanda birçok kişi kendi projelerine adım atmaya teşvik edildi.
Sonuç olarak, 10 yaşında başlayan bu serüven, Eylülle için bir kariyer yolculuğuna dönüşmüştür. Geleneksel el sanatlarına olan sevgisi ve teknolojiye olan yatkınlığı, onu sektörde farklı bir yere taşımaktadır. Eylülle’nin hikayesi, sadece genç girişimcilere değil, aynı zamanda geleneksel ile moderni birleştirmek isteyen herkese umut veriyor.