İstanbul, Türkiye’nin en kalabalık ve canlı şehri olarak bilinir. Yakın tarihimizde birçok bayram döneminde, özellikle de Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı’nda şehirdeki trafik yoğunluğu, adeta bir klasik haline gelmişti. Herkesin tatil yapma isteği, İstanbul’un caddelerini ve köprülerini dolduruyordu. Ancak bu bayram, beklenmedik bir durumla karşımıza çıktı: İstanbul yolları neredeyse bomboştu. Peki, bu durumun sebepleri neler? Gelin birlikte inceleyelim.
Bu bayram, İstanbul’da yolların neden boş kaldığına dair pek çok spekülasyon ortaya atıldı. İlk olarak, COVID-19 pandemisi sonrası normalleşme süreci etkisini sürdürdü. İnsanlar, sosyal mesafe kurallarına ve hijyen önlemlerine dikkat ederek tatil planlarını yapmaya özen gösterdi. Bu nedenle, daha önceki bayram dönemlerindeki yoğunluğun oldukça altında bir seyir gözlemlendi. Ayrıca, uzunca bir süredir devam eden ekonomik belirsizlikler de vatandaşların tatil harcamalarını kısıtlamasına neden oldu. Birçok kişi, tatil yapmak yerine evlerinde kalarak bütçelerini zorlamamayı tercih etti.
Diğer bir etken, şehir dışına çıkmak isteyen birçok İstanbullu’nun, alternatif tatil rotalarını tercih etmesiydi. Özellikle doğal güzellikleriyle ön plana çıkan yerler, bu bayram tatilinde oldukça rağbet gördü. Göynük, Abant, Sapanca gibi doğal alanlara olan ilginin artması, İstanbul içerisindeki yoğunluğu azalttı. Pangaltı, Beşiktaş gibi mesire yerlerinde ve plajlarda yoğunluk gözlemlenirken, İstanbul içi yollarından kaçış, ana nedenler arasında yer aldı.
Ayrıca, bayram döneminde ulaşım alternatiflerinin artması da İstanbul’daki trafik yoğunluğunu azaltan faktörlerden biri oldu. Özel araç kullanımı yerine toplu taşımayı tercih edenler, farklı güzergahlarda alternatif ulaşım yolları denemeye başladı. Şehir içindeki turistik alanlara ve tatil bölgelerine ulaşım sağlayan bisiklet ve elektrikli scooter kiralama hizmetlerinin yaygınlaşması sayesinde, bu tür bir ulaşım şekli de rağbet gördü. Bu durum, hem trafiği hem de çevre kirliliğini azaltarak, sürdürülebilir bir ulaşım modeli olarak değerlendirildi.
Tüm bu sebepler, İstanbul’un bayram dönemindeki kalabalığı hissedilir derecede azalttı. Ancak bir diğer dikkat çeken unsur, İstanbul Büyükkent Belediyesi’nin uyguladığı trafik düzenlemeleri oldu. Altyapı iyileştirmeleri ve yol genişletme çalışmaları, şehir içerisinde akıcı bir ulaşım sağlarken, bayram tatilinde okul ve işyerlerinin kapalı olması da yolların boş kalmasına katkıda bulundu. Özellikle bayramda uygulanacak olan bazı yol kapama ve yönlendirme çalışmaları, akışın daha da az olmasını sağladı.
Sonuç olarak, bu bayram döneminde İstanbul yollarının boş kalmasını etkileyen birçok faktör bir araya gelerek, beklenmedik bir durum oluşturdu. Ekonomik durgunluk, alternatif tatil tercihleri, ulaşımda sağlanan çeşitlilik ve yeni düzenlemeler ile trafik yoğunluğunun önüne geçildi. Ancak, bu durumun geçici olup olmayacağı sadece zaman gösterecek. Gelecek bayram tatillerinde, benzer bir durumla tekrar karşılaşır mıyız yoksa kalabalık ve karmaşık İstanbul trafiği yeniden geri mi döner? Bu sorular, İstanbul’un dinamik yapısını göz önünde bulundurulduğunda, merakla bekleniyor.