Hatay'ın merkezine bağlı bir mahallede, 3 yaşındaki bir çocuğun kaybolması, aile ve çevre sakinleri arasında büyük bir paniğe yol açmıştı. Küçük İsmail'in kaybolduğunun bildirilmesinin ardından, arama kurtarma ekipleri hemen harekete geçti. Aile bireyleri, mahalle sakinleri ve gönüllüler, İsmail'in bulunması için seferber oldu. Ne yazık ki, yapılan aramalar sonrasında korkunç bir haber geldi; İsmail’in cansız bedeni, sulama kanalında bulundu.
3 yaşındaki İsmail, 2 gün boyunca arandıktan sonra, Hatay'daki bir sulama kanalında cesedinin bulunmasıyla kaybedildi. Çocuğun ailesi, İsmail’in kaybolduğu gün hemen yetkililere başvurdu ve bölgede büyük bir arama başlatıldı. Aramaların uzaması, hem ailenin hem de komşuların yüreğinde korku ve endişeyi daha da artırdı. Olayın duyulmasının ardından, sosyal medyada da İsmail'in bulunmasına yönelik çağrılar yapıldı. Fakat, yapılan tüm çabalara rağmen acı sona ulaşmak kaçınılmaz oldu.
İsmail’in cesedinin bulunduğu sulama kanalı, kaybolduğu yerin yakınındaydı. Olayın ardından, bölgeye gelen jandarma ekipleri, geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Çocukların güvenliği ve kaybolma sebepleri üzerine tartışmalar yeniden gündeme geldi. Mahallede yaşanan bu acı olay, çocuk güvenliği konusundaki önlemlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gündeme taşıdı.
Bu olay, sadece Hatay'da değil, tüm Türkiye'de çocuk güvenliği ile ilgili ciddi bir tartışmanın fitilini ateşledi. Özellikle yaz aylarında açık alanlarda oynayan çocukların güvenliği, aileler arasında sıkça konuşulmaya başlandı. Sıklıkla yaşanan kaybolma vakalarının nedenleri üzerine, uzmanlar ve güvenlik yetkilileri, ailelerin dikkat etmesi gereken noktaları vurguladı. Çocukların aileler tarafından daha dikkatli takip edilmesi gerektiğine dair önerilerde bulunuldu.
Her yıl, benzer olaylarla karşılaşmak, toplumda kaygı ve endişeleri artırmakta. Ailelerin, çocukları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları, onları güvende tutmanın ilk adımıdır. Çocukların hangi ortamlarda bulunduğu, kiminle oynadığı gibi konular, ebeveynler tarafından dikkatle izlenmelidir. Bu tür olayların önlenebilmesi için, okullarda ve mahallelerde düzenli olarak çocuk güvenliği seminerleri yapılması gerektiği önerilmektedir.
Öte yandan, çok sayıda çocuk kaybolma olayı, kötü niyetli kişilerin de insanları hedef alması nedeniyle yaşanmaktadır. Bu tür vakaların önlenmesi için toplumun tüm kesimlerine düşen görevler bulunmaktadır. Yerel yönetimler, ebeveynler, eğitimciler ve güvenlik güçleri, çocukların güvenliği adına ortak bir çalışma yürütmeli ve bu konuda farkındalığı artırmalıdır.
İsmail’in kaybolması ve ardından yaşanan acı olay, tüm toplum için bir uyarı olmalı. Çocukların güvenli bir ortamda büyüyebilmeleri için gerekli önlemler alınmalı ve her bireyin bu konuda üzerine düşeni yapması sağlanmalıdır. İsmail’in ailesinin yaşadığı derin acı, umarız ki benzer olayların yaşanmaması için bir dönüm noktası olur. Bu tür olaylarla karşılaşmamamız için biz yetişkinlerin, çocuklarımızın etrafında daha dikkatli ve duyarlı olmamız büyük önem taşımaktadır.